Fehime Hikayenizi biraz buruk ama çoğunlukla keyifle okudum. Benzer işlerde çalıştığımızı fark edince de gülümsedim. 🙂
Ben evlenirken o ilk açılmış olan üç harfli zincir marketlerde çalışıyordum. Eşimle de orada tanışmıştık zaten. Hep der; bölgesel üründü, bir tane vardı, ben aldım diye 😃 Evlilikle o işi yürütmek çok zordu. Öncesinde 2 yıl, evlendikten sonra 1 yıl ancak çalışabildim. Evimizi taşıdık, sonra başka bir yerde çalışmaya başladım ama baktım 3 yıl geçmiş hamile kalamamışım.
Neyse testlerden sonra tüp bebek ya da aşılama olmadan evlat sahibi olamazsınız dediler. İkimiz de çalışıyoruz ama kiramızı zor ödüyoruz, destek olanımız da yok. Tam düze çıkıcaz derken eşim kanser oldu. 3-4 yıl yoğun tedavi. Bu arada benim sinirler pert. Yalnızlığı dibine kadar, çaresizliği iliklerime kadar hissettiğim dönemdi. Yaş 30. O dönem kitap yazdım, sosyal bir platformda okurlara sunuyorum bölümler halinde. Kitaplarıma görsel hazırlayabilmek için video platformlarından photoshop öğreniyorum. Kitabım bir yayınevinden yayımlandı ama eşim kanser tedavisi görüyor, ameliyatlar oluyor. Ne mutluğumu yaşayabildim, ne eşimin gözlerimin önünde eriyip gidişini hazmedebildim... Böyle bir boşlukta sigaraya başlamışım buldum kendimi.
Uzun yıllardır yayınevlerinde çalışıyorum o tecrübeyle, hem bütçeyi toparlamak hem de kafayı dağıtmanın daha iyi bir yolunu bulamadım. Atom aldı eşim, çocuk yapmak yasak. 48 saat uyumadan bilgisayar başında çalıştığım çok oldu, gece-gündüz çok karıştı birbirine... Yıllar geçti gitti ve o sürecin benden götürdüklerini yerine koymak için mücadeleme 41 yaşında ancak başlayabildim...
Sizlere imreniyorum, mücadelelerini okudukça da cesaret alıyorum. Henüz kader son sözünü söylemedi diyerek vazgeçmiyorum. Allah hepimizin çektiği zahmetleri rahmete çevirsin... Evladınızı kolaylıkla kucağınıza almayı nasib etsin 🥰🥰🥰